para

Küreselleşmenin Ekonomik Yönü

Küreselleşme felsefesinin en önemli kolu ekonomiktir. Bir alıcının ve birde satıcının olduğu pazarda değişim aracı olarak, paraya ihtiyaç vardır. Küreselleşmede önümüze çıkan sorunlardan biri de dünya nüfusunun % 25’ ni teşkil etmesine karşılık, dünya sermayesinin % 80’ inin küreselleşmeyi motive eden batılı ülkelerin (G-7) elinde bulunması problemidir. İleri teknoloji, mal ve hizmet üretimi ile birlikte aynı merkez sermaye gücünü de elinde bulundurmaktadır.

Para-Kredi Politikalarının Uygulanması

Kısa dönemli bir politikadır. Ekonominin parasal yapısını etkileme, yani para hacmini değiştirerek enflasyonu önlemek için bu politika uygulanır. Para hacmi daraltılarak, kredi tavanı tespit edilir. Bankaların karşılık tutma oranları değiştirilerek para oluşturma imkanları sınırlanır.

Aşırı (Hiper) Enflasyon

Enflasyon, hızlı fiyat artışları nedeniyle tüketicilerin harcama eğilimlerini yükseltmeleri sonucu ortaya çıkıyor ise, buna hiper enflasyon denir.

Aşırı enflasyon dönemlerinde paradan kaçış olayı yaşanr. Her türlü mala karşı büyük bir talep artışı olur. Halk tasarruflarını altın, döviz, gayrimenkul gibi alanlara taşır.

Türkiye’de bir dönem aşırı enflasyon yaşanmıştir.

Talep Enflasyonu

Yatırımlar, tasarruflardan fazla ise talep enflasyonu meydana gelir.

Talep enflasyonu ile mücadelede bütçe, para ve kredi politikaları uygulanır.

Enflasyon Vergisi

Enflasyon gerçekte genel anlamda bir vergi değildir. Ancak; enflasyon uygulamada tıpkı bir vergi gibi çalışmaktadır. Devletin harcamalarını finanse etmesinde bir yol, Merkez Bankası’ndan borçlanmasıdır.

Bankaların Tanımı

Bankalar, gerçek ve tüzel kişilerin belirli bir zaman için harcamayıp ellerinde tuttukları paraları toplayarak bu paraları kredi yoluyla değerlendirmek için uğraşan işletmeler olarak adlandırılır. Ancak bu tanım bankaların temel görevini kredi ticareti olarak göstermiştir. Oysa ki banka çok sayıda yazar tarafından değişik şekillerde de tanımlanmaktadır. Banka ile ilgili bir başka tanım ise şöyledir.

L

LİBOR:

Londra bankaları arasında günlük olarak belirlenen faiz oranıdır ve uluslararası işlemlerde referans alınır.

LİKİDİTE:

Para ve altın, hisse senedi gibi para niteliğindeki diğer değişim ve değer ölçüsü araçları için kullanılır.

LİKİDİTE ORANI:

Kısa vadede nakde dönüşebilecek dönen varlıkların, kısa vadeli borçları karşılama gücünü göstermektedir. (Dönen Varlıklar-Stoklar-Diğ. Döner Varlıklar / Kısa Vadeli Borçlar)

LİKİDİTE RİSKİ:

Sahip olunan kıymetin istenildiğinde paraya çevrilememesini, kıymetin cari piyasa değerinin altında elden çıkarılmasını ifade eder.

C - Ç

CARİ HESAP (CURRENT ACCOUNT) :
İki kişinin para, mal veya hizmetten doğan, birbirlerinden olan alacaklarından vazgeçerek, bunları her biri ayrı bir kalem oluşturacak biçimde borç ve alacak şekline sokarak aradaki farkı isteyebileceklerine dair yaptıkları sözleşmedir. Cari hesaplarda faiz direkt ve endirekt olarak hesaplanır. Bankacılıkta ise cari hesap, bankaya para yatıran ve çekenlerin durumlarının takip edildiği hesap anlamına gelmektedir.

CARİ KUR (CURRENT EXCHANGE RATE) :

Nakit Oranı

İşletmenin alacaklarını tahsil edememesi ve elindeki stokları nakde çevirememesi durumunda borçlarını ödeyebilme yeteneğini gösterir. Para ve paraya kolayca çevrilebilecek menkul kıymetlerin kısa vadeli borçlara bölünmesi ile hesaplanır.

Bu değerin en az 0.20 olması gerekir. Ancak firma stokları ihtiyaç duyulduğunda kolayca nakde çevrilebilecek durumdaysa veya işletmeye borcu olanlar güvenilir müşteriler ise bu oranın daha düşük çıkması kabul edilebilir.