1929 Krizi
Türkiye Cumhuriyeti, ekonomik krizle ilk kez 1929 yılında tanıştı. 1929'da bütün dünyada büyük bir ekonomik bunalım patladı. Buna Türkiye ekonomisinin kendi sıkıntıları ve ilk taksitinin ödenmesi gereken Osmanlı borçları da eklenince ciddi bir "kambiyo krizi" yaşandı. Türk parasının değeri düştü.
İkinci Dünya Savaşı'nın başladığı 1944 yılında bütçe açık vermeye başladı. Savaş, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ekonominin dengeleri sarstı. Türkiye devalüasyonla da bu dönemde tanıştı. 1946 yılında, bütçe fazla vermesine rağmen ihracatı artırmak için devalüasyona gidildi. Ancak hedefe ulaşılamadı.
Dış sermayeye açılma ve serbest piyasa ekonomisine geçiş dönemi 1950-1954 yıllarında başladı. 1951 yılında bütçe açık vermeye başladı ve bu durum 1963'e kadar 12 yıl boyunca devam etti. Kore Savaşı nedeniyle dünya piyasasında hammadde fiyatlarını fırlattı. Kredili ithalat uygulamasına geçildi. Bunun sonucunda ticari nitelikli dış borçlar ödenemez hale geldi. Dış borç yükü ve kamu açıkları arttı. Plansız yatırımların da etkisiyle enflasyon yüzde 20'lere fırladı ve Türkiye ekonomisi krize girdi.
1950'li yıllarda uygulanan dışarıdan sermaye ithaline ayarlanmış serbestleşme programı 1958 krizini hazırladı. 1958'e gelindiğinde, Türkiye'nin günü gelmiş 256 milyon dolar tutarında dış borcu ve de kucağında bir "kambiyo krizi" bulunuyordu. Ağustos ayında Türkiye IMF ile bir istikrar programı uygulamayı kabul etti. Devalüasyona gidildi. Dış ticaret açığı büyüdü. 1958 yılında 55.3 milyon dolar olan bütçe açığı 1959'da 266.7 milyon dolara yükseldi. Türkiye 1959 yılında hayat pahalılığında Brezilya'dan sonra dünya ikincisi idi.
1969'da Türkiye hafif bir krizle sarsıldı. IMF programı yürürlüğe kondu. Türk parası devalüe edildi. 1971'de darbe yapıldı.
İkinci Dünya Savaşı'nın başladığı 1944 yılında bütçe açık vermeye başladı. Savaş, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ekonominin dengeleri sarstı. Türkiye devalüasyonla da bu dönemde tanıştı. 1946 yılında, bütçe fazla vermesine rağmen ihracatı artırmak için devalüasyona gidildi. Ancak hedefe ulaşılamadı.
Dış sermayeye açılma ve serbest piyasa ekonomisine geçiş dönemi 1950-1954 yıllarında başladı. 1951 yılında bütçe açık vermeye başladı ve bu durum 1963'e kadar 12 yıl boyunca devam etti. Kore Savaşı nedeniyle dünya piyasasında hammadde fiyatlarını fırlattı. Kredili ithalat uygulamasına geçildi. Bunun sonucunda ticari nitelikli dış borçlar ödenemez hale geldi. Dış borç yükü ve kamu açıkları arttı. Plansız yatırımların da etkisiyle enflasyon yüzde 20'lere fırladı ve Türkiye ekonomisi krize girdi.
1950'li yıllarda uygulanan dışarıdan sermaye ithaline ayarlanmış serbestleşme programı 1958 krizini hazırladı. 1958'e gelindiğinde, Türkiye'nin günü gelmiş 256 milyon dolar tutarında dış borcu ve de kucağında bir "kambiyo krizi" bulunuyordu. Ağustos ayında Türkiye IMF ile bir istikrar programı uygulamayı kabul etti. Devalüasyona gidildi. Dış ticaret açığı büyüdü. 1958 yılında 55.3 milyon dolar olan bütçe açığı 1959'da 266.7 milyon dolara yükseldi. Türkiye 1959 yılında hayat pahalılığında Brezilya'dan sonra dünya ikincisi idi.
1969'da Türkiye hafif bir krizle sarsıldı. IMF programı yürürlüğe kondu. Türk parası devalüe edildi. 1971'de darbe yapıldı.
Türkiyenin yaşadıgı krizler
- 1929 Krizi
- 1974 Krizi
- 1979-1980 krizi
- 1991 Krizi
- 2001 Krizi