O - Ö

OPSİYON (OPTION) :
Belirli bir süre içerisinde, belirlenmiş bir fiyattan bir mal veya menkul kıymeti alma ya da satma hakkına verilen addır. Opsiyon hakkı, alım opsiyonu (call option) ve satım opsiyonu (put option) olarak ikiye ayrılır. Piyasa fiyatı belirlenmiş olan fiyatı aşmış ise, alım opsiyonu sahibi; fiyat düşmüş ise satım opsiyonu sahibi hakkını kullanır.

OPSİYON SÖZLEŞMESİ (OPTION CONTRACT) :
Belli miktarda bir malı, menkul kıymeti veya finansal göstergeyi belli bir fiyattan ileride önceden belirlenmiş bir tarihte veya öncesinde alma veya satma hakkıdır.

OPTİMUM (OPTIMUM) :
Ekonomide, belirli amaçlara bağlı olarak bir değişkenin alabileceği en iyi değeri belirten kavramdır.

OPTİMUM KAYNAK DAĞILIMI (OPTIMUM RESOURCE DISTRIBUTION) :
Ekonomide mevcut olan sınırlı kaynakların, mal ve hizmet üretimi için gerekli olan ihtiyaçlarda en uygun şekilde kullanılmasıdır. Bunun gerçekleştirilebilmesi için, her üretim faktörünün çeşitli kullanım alanlarındaki marjinal prodüktivitelerinin birbirlerine eşitlenmesi gereklidir.

ORDİNAL FAYDA (ORDINAL UTILITY) :
Belirlenen bir malın rakamlarla ölçülmeyip, malların faydaları bakımından bir sıralamaya tâbi tutulmalarıdır. Kayıtsızlık eğrileri analizi, ordinal fayda teorisi çerçevesinde geliştirilen bir analizdir.

ORDİNO :
Borsa yatırımcılarının işlem yaptıkları aracı kurumlarında verdikleri alım-satım emirleridir.

ORTAK PARA ALANI (COMMON EXCHANGE AREA) :
Ekonomik ilişki bakımından yakın olan ülkelerin paralarını sabit kurlara bağlayarak, diğer ülke paralarına karşı dalgalanmaya bırakmalarıdır.

ORTALAMA GELİR (AVERAGE INCOME) :
Firmanın ürettiği mal birimi başına düşen gelirdir. Belirli bir üretim birimi satışından sağlanan toplam gelirin, üretim birimine bölünmesiyle bulunur.

ORTALAMA MALİYET (AVERAGE COST) :
Toplam değişken maliyetlerle toplam sabit maliyetler toplamının, üretim miktarına bölünmesiyle elde edilen tutardır. Kısa dönem ortalama maliyeti ve uzun dönem oratalam maliyeti olarak ikiye ayrılır. Kısa dönem ortalama maliyetleri genellikle uzun dönem ortalama maliyetlerinin üzerindedir.

OSİLATÖR :
Piyasanın aşırı alım ya da aşırı satış bölgesinde olup olmadığını belirleyen göstergelerdir. Fiyat grafiğinin altına çizilir. Osilatör yukarı uca eriştiğinde aşırı alım bölgesinde, aşağı uca eriştiğinde aşırı satım bölgesindedir.

ÖDEMELER DENGESİ :
Bir ülkenin yıl içinde dış ülkelere yaptığı ödemeler ile dış ülkelerden sağladığı gelirleri gösteren bilançodur.

ÖDENMİŞ SERMAYE (PAID-IN CAPITAL, SUBSCRIBED CAPITAL) :
Esas sermaye sistemine tâbi ortaklıklarda, ortaklarca taahhüt edilen sermayenin nakden ödenmiş kısmıdır.

ÖDÜNÇ VERİLEBİLİR FON ARZI (SUPPLY OF LOANABLE FUNDS) :
Kredi talebinde bulunan ekonomik birimlerin kredi gereksinimlerini karşılayabilmeleri için, bu birimlere ödünç olarak verilen fon miktarıdır. Bu fonlar, tasarruflar, ek kredi, dağıtılmayan kârlar, gömüleme çözülmesi ve menkul kıymetlerin satışından sağlanacak fonlar yoluyla sağlanabilir.

ÖDÜNÇ VERİLEBİLİR FON TALEBİ (DEDAND FOR LOANABLE FUNDS) :
Tasarruf ve gelirleri, harcama ve yatırımları için yaterli olmayan ekonomik birimlerin yaptıkları fon talebidir. Bireyler, devlet organları, işletmeler fon talebinde bulunan ekonomik birimlerin başında gelmektedirler.

ÖZEL BÜTÇE (SPECIAL BUDGET) :
Belediye, il özel idareleri ve köy bütçeleri ile yerel gelir ve giderleri kapsayan bütçe özel bütçeyi oluşturmaktadır. Özel bütçe, kanun niteliğinde olmayıp, diğer bütçeler gibi Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından hazırlanmaz.

ÖZEL EMİR (SPECIAL ORDER) :
Büyük miktarlardaki alım-satım emirleridir. Özel emirlerin gerçekleşmesi Borsa yönetimi tarafından belirlenir.

ÖZEL FİNANS KURUMLARI :
Tasarruf sahiplerinin, banka mevduatına yatırmayıp yurt içinde ve dışında altın, döviz, bina gibi araçlarla değerlendirdikleri tasarruflarının üretim sürecine sokulması amacıyla kurulan ve "kâr-zarar" kavramlarına dayalı çalışan kurumlar.

ÖZELLEŞTİRME (PRIVATISATION) :
Mal ve hizmet üreten birimlerin mülkiyetinin ve yönetiminin, kamu sektöründen özel sektöre devredilmesidir. Özeleştirmenin başlıca amaçları; ekonomideki verimliliği arttırmak, serbest piyasa ekonomisinin gelişmesini sağlamak, hazine ve kamu kuruluşalrına ek fon sağlamak, kamu sektörünün dış finansman ihtiyacının en aza indirgenmesinin sağlamaktır.

ÖZEL SEKTÖR TAHVİLLERİ (PRİVATE SECTOR BONDS) :
Anonim şirketler tarafından çıkarılan borçlanma senetleridir. Vadeleri en az iki yıl olmak üzere serbestçe belirlenebilir ve sabit veya değişken faizli olarak ihraç edilebilir. Kupon ödemeleri yılda 1,2 ya da 4 defa olabilir.

ÖZERK BÜTÇE (AUTONOMOUS BUDGET) :
Genel ve katma bütçelerden bağımsız olarak hazırlanan ve parlamentonun onayından geçmeden uygulanan bütçelerdir. Özerk bütçeler kendilerine ait özel hukuk ve kuruluş kanunlarına göre düzenlenip, uygulanırlar.

ÖZSERMAYE (EQUITY CAPITAL) :
İşletmenin varlıkları ile borçları arasındaki farktır. Özsermaye bilançosunun pasifinde yer alıp, ödenmiş sermaye, dağıtılmamış kârlar ve her türlü yedek akçeden oluşur.

ÖZVARLIK (NET WORTH) :
İşletmenin sahip olduğu, sermaye olarak ayrılmış fonların tümüne verilen addır. Özsermayeden zararın çıkartılması iel elde edilir.

ÖZYÖNETİM (WORKS PARTICIPATION) :
İşçilerin veya işçi temsilcilerinin işletmenin yönetimiyle ilgili kararları alma, yönetime katılma hakkına sahip oldukları sistemdir. Bu sisteme göre, hangi malların, hangi tekniklerle, ne kadar ücretlendirileceği, hangi fiyattan, kimlere satılacağı, sağlanan gelirin nasıl değerlendirileceğine işçiler demokratik bir şekilde kendileri karar verirler.
Finans Sözlügü