B
BAÇ :
Osmanlı devleti döneminde devletin şehirlerdeki ticari kazançlardan aldığı vergidir. Bu vergi, "rüsum-u şeriye" (şeriatlık vergiler) adı altında toplanan vergilerden biridir. Devlet bu vergileri şeriatlık görevleri için toplamaktaydı. Baç, önceleri sadaka ve zekat, yani bir çeşit yardım iken sonraları kişilerce, ticari kazançları için devlete ödenen bir çeşit resim haline gelmiştir.
BAĞLI KREDİLER (TRED CREDITS) :
Uluslararası kredilendirme işlemlerinde bazı kredilerin nerelerde kullanılacağını krediyi veren ülke belirler. Bu tip kredilere bağlı krediler adı verilir.
BAĞLI TALEP (JOINT DEMAND) :
Birbirlerinden tamamen farklı olmalarına rağmen, belirli bir ihtiyacın giderilmesi için her ikisinin de birlikte kullanımının zorunlu olduğu mallara olan taleptir. Örneğin, otomobil ile gitme ihtiyacının karşılanmasında benzin-otomobil; mürekkeple yazma ihtiyacında dolmakalem-mürekkep gibi.
BAĞLI ÜRÜNLER (JOINT PRODUCTS) :
Aynı üretim sürecinin işleyiş biçiminin özelliğinden dolayı, sürecin sonunda ayrı ayrı elde edilen ürünlerdir. Örneğin, et üretimi süresinde et üretilirken ham da olsa deri de elde edilmektedir. Burada et ve deri bağlı ürünler olmaktadırlar.
BAKİYE :
Alacak ve borç arasındaki fark, kalan.
BANKA (BANK) :
Sermaye, para, kredi, yatırım, hizmet sunma gibi alanlarda her türlü işlemi yapan kuruluştur. Günümüzde işlevleri çok çeşitli olan bankalar emisyon bankaları, ticaret bankaları, sanayi bankaları, ipotek bankaları, tarım bankaları gibi çeşitlidirler. Türkiye'deki başlıca banka türleri ise; özel yasayla kurulan bankalar, ulusal bankalar ve yabancı bankalardır.
BANKA BONOLARI (bank bills) :
Kalkınma ve Yatırım Bankalarının borçlu sıfatıyla düzenleyip, ihraç ettikleri emre veya hamiline yazılı bir sermaye piyasası aracıdır.
BANKA GARANTİLİ BONOLAR (bank guaranteed bills) :
Kalkınma ve Yatırım Bankalarından kredi kullanan ortaklıkların, bu kredilerin teminatı olarak borçlu sıfatıyla düzenleyip, alacaklı bankaya verdikleri emre muharrer senetlerden, bu krediyi kullandırmış olan bankaca kendi garantisi altında ihraç edilen bir sermaye piyasası aracıdır.
BANKA HESABI (BANK ACCOUNT) :
Bankada açtırılan hesapları izlemek ve gerektiğinde denetim, karşılaştırma yapmak için tutulan hesaba verilen addır. Herhangi bir kurum veya kuruluşun çeşitli bankalarla olan ilişkilerini sürdürmek için kullandıkları hesaplarda genellikle banka hesabı olarak adlandırılmaktadır.
BANKA İHTİYATLARI (BANK RESERVES) :
Gelecekte olabilecek zararları temin etmek amacıyla her yıl bankanın kârından ayrılan bir tür güvenlik fonudur. Yasa gereği anonim şirket olarak kurulan bankalar, her yıl safi kârının %5'ini ihtiyat olarak ayırmak zorundadır. Bu işlem, fon bankanın ödenmiş sermayesinin %20'sine ulaşıncaya kadar devam eder. Ayrıca, safi kârın %5'ide muhtemel zararlara karşı ayrılır. Bu işlem ise, ayrılan kısım ödenmiş sermayenin %100'üne ulaşana kadar devam eder. İhtiyatların tümünün devlet tahvillerine yatırılması zorunludur. Banka bu tahviller üzerinde istediği tasarrufu yapmakta serbesttir.
BANKA İŞLEMLERİ (BANK TRANSACTIONS) :
Bankaların sermaye sağlama, sermaye yatırımı ve hizmet sunma gibi işlemlerinin tümüne verilen addır. Tahvil çıkarma, mevduat kabulü, reeskont işlemleri, iskonto, kredi sağlama, senet tahsili, müşteri adına dış ticari işlemler yapma, nakil, emanet alma banka işlemlerinin başlıcalarıdır.
BANKA KREDİSİ (BANK CREDIT) :
Belirli bir süre sonunda bankaya geri ödenmek tartıyla belirli bir faiz karşılığında bankadan ödünç alınan tutardır. Genellikle ticari, tarımsal, sanayi faaliyetlerinde bulunan kişi veya kurumlara verilen krediler, özel amaçlar çerçevesinde bu faaliyetlerde bulunmayanlara da verilmektedir.
BANKA PARASI (BANK MONEY) :
Çek ile kullanılabilen vadesiz mevduatta bir para türüdür ve banka parası veya kaydî para olarak adlandırılır. Burada ödeme aracı olarak görev yapan çek değil, "mevduat"tır. Ödemelerde para değil, bankadaki mevduatı temsilen çek kullanılır.
BANKER :
Banker sözlükte, banka sahibi, büyük sarraf, mecazi anlamda çok zengin demektir. Bugünkü anlayışa göre "banker" i, para, kredi, esham ve tahvilat işleriyle ve buna benzer diğer işlemler ile uğraşan bir kişi olarak tanımlayablliriz. Yabancı ülkelerde, bankacılara "banker" de denmektedir. Türkçede ise, bankacı ve banker kavramları arasında kesin bir sınır vardır. Bankacı, bu iş kolunu meslek edinenlerdir. Banker ise, bankacı durumunda olmaksızın, para altın ve diğer menkul değerler ticaretiyle uğraşanlardır.
BANKALARARASI MEVZUAT (INTERBANK DEPOSITS) :
Bankaların kendi aralarında gerçekleştirdikleri mevduata verilen addır. Diğer mevduattan ayırmak için bankalar mevduatı ayrı bir hesapta izlenir. Bankalar mevduatında T.C.Merkez Bankası, dahildeki bankalar, hariçteki bankalar, bankaların alacak durumuna geçen borçlu cari hesapları, bankaların dövize çevirilebilir TL hesapları bulunur. Bir bankanın kendi kendi şubeleri arasındaki mevduatı, bankalar mevduatına dahil edilemez.
BANKNOT (BANK-NOTE) :
Günümüzde para otoritesi olan Merkez Bankası tarafından çıkarılan kağıttan yapılmış ödeme aracıdır.
BASİT FAİZ (SIMPLE INTEREST) :
Belirli bir dönem için, belirli bir sermaye üzerinden hesaplanan faizdir. Yıllık, aylık ve günlük olarak hesaplanabilir. Basit faiz hesaplamasında aşağıdaki formül kullanılır.
Faiz hesabında gün kullanılırsa: Faiz hesabında ay kullanılırsa:
F= a*t*n* / 100*360 F= a*t*n* / 100*12
a: sermaye t: faiz oranı n:süre F: Faiz miktarı
BASİT ORTALAMA (simple average) :
Bu terim borsada, belirli bir dönem aralığında hisse veya endeksin kapanış fiyatlarının toplanarak bu dönem aralığındaki gün sayısına bölünmesi sonucu oluşturulan ortalamayı ifade eder.
BAŞ VE OMUZ FORMASYONLARI:
Hisse senetlerinin teknik analizinde kullanılan formasyonlardandır. Bu tip formasyonlar, fiyatların insan omuzu gibi düz bir seyir izlerken birden yükselip (başı oluşturup) tekrar omuz seviyesine dönmesi ile oluşur.
BAŞLANGIÇ SERMAYESİ (initial capital) :
Kayıtlı sermaye sistemine tabi ortaklıkların sahip olmaları zorunlu asgari çıkarılmış sermayeleridir.
BAZ DÖNEM (BASE PERIOD) :
Endeks veya büyüme oranının dayandırıldığı zaman dönemidir. Örneğin, toptan eşya fiyatalrı 1986 yılı için "150(1985=100)" şeklinde ifade edilmişse, 1985'te 100 olan toptan eşya fiyatları, 1986'da 150'ye çıkmış demektir. Buradaki baz dönem 1985'tir.
BAZ FİYAT (BASE PRICE) :
Bir hisse senedinin bir seans süresince işlem görebileceği en alt ve en üst fiyat limitlerinin yani taban ve tavan fiyatlarının belirlenmesinde kullanılır. Bir hissenin bir önceki seansta oluşan ağırlıklı ortalama fiyatının en yakın fiyat adımına yuvarlanması ile hesaplanır.
BAZ YIL (BASE YEAR) :
Endekslerde başlangıç alınan yıldır. Baz alınan yıla genellikle 100 değeri verilir. Bundan sonra gelen yıllarda bu 100 değerine göre yüzde olarak kolaylıkla hesaplanır.
BEDELLİ SERMAYE ARTTIRIMI (CAPITAL INCREASE THROUGH RIGHTS ISSUES) :
Anonim ortaklıklar sermaye artırımlarını ya iç ya da dış kaynak kullanarak yapabilir. Bu tip ortaklıkların artırdıkları sermaye karşılığı çıkardıkları hisse senetlerini ortaklarına belirli bir nakit karşılığı dağıttıkları sermaye artırımlarına verilen isimdir.
BEDELSİZ SERMAYE ARTIRIMI (CAPITAL INCREASE THROUGH BONUS ISSUES) :
Anonim ortaklıkların, iç kaynaklarından yaptıkları sermaye artırımı ifade eder. Bu tip ortaklıkların artırdıkları sermaye karşılığı çıkardıkları hisse senetlerini bir bedel almaksızın ortaklarına dağıtarak gerçekleştirdikleri sermaye artırımlarıdır.
BETA KATSAYISI:
Hisse senedinin hareketliliğini gösteren bir katsayıdır. Bir hissenin betası, hisse senedi fiyatındaki yüzdesel değişimin, piyasa endeksindeki yüzdesel değişime bölünmesiyle hesaplanır. Çıkan sayınının 1�den büyük ise hissenin hareketliliğinin yüksek olduğu söylenebilir. Ayrıca bu katsayı hissenin borsadaki genel bir düşüş ya da yükseliş trendinde nasıl tepki vereceğini ortaya koyabilir.
BEŞ YILLIK PLAN (FIVE YEAR PLAN) :
Ülkede orta vadede uygulanacak ekonomi politikalarının genel gelişme yönünü, amaçlarını, kaynaklarını ve şartlarını öngören karardır.
BEYANNAME:
Yazı ile bildirmek anlamına gelir. Çok çeşitleri vardır :
1 - Hukuki veya fiili bir durumun varlığını duyuran veya yetkili makamtara bildirilen belge. Sayıştayın Millet Meclisine verdiği genel mutabakat beyannemesi, harcırah beyannamesi gibi.
2 - Vergi borçlarının miktarını hesaplamak için ya Yükümlü tarafından ya da Yükümlü adına ödemeyi yapan kuruluşlar tarafından kanuni süresi içinde vergi dairelerine verilen yazılı kağıtlar da beyannamedir. Vergi beyannameleri gibi.
3 - Maliye, Tapu ve diğer Hükümet dairelerine verilmesi kanunlarda yazılı olup da bunlardan gelir, sigorta, gümrük beyannameleri gibi imza tasdikini gerektirmeyen beyannamelerden başka Noterlerce imza ve mühür tasdikine ait beyannameler veya ticaret sicili beyannameleri de vardır.
BIN (Base Identification Number) :
Kredi kartı ihraç etmeye yetkili banka ve kuruluşlara tahsis edilen üye numarası.
BİLANÇO (BALANCE SHEET) :
Bir kuruluşun belirli bir tarihteki ekonomik değerlerinin kaynaklarını ve bu değerlerin hangi alanlara yatırıldıklarını gösterne tablodur. Aktif ve pasiften oluşur. Bilançonun aktifinde kuruluşun mevcut değerleri, alacakları ve varsa zarar miktarı bulunur. Pasif tarafında ise, tablonun toplamından kuruluşun borçları düşüldükten sonra kalan meblağ yâni özsermaye bulunur. Böylece, bilançonun aktif ve pasif tarafları daima birbirlerine eşit olmuş olur.
BİLEŞİK FAİZ (COMPOUND INTEREST) :
Faize yatırılan sermayeden dönem sonunda elde edilen faiz tutarının, sermayenin üzerine eklenip bir sonraki faiz hesabının bu yeni tutar üzerinden hesaplanmasıdır. Bileşik faiz C=a (1+t)n formülü ile hesaplanır. Formülde yer alan C:sermayenin dönem sonunda ulaşacağı miktarı; a: sermayeyi; t: faiz oranını; n: süreyi göstermektedir.
BİLEŞİK OLASILIK (COMPOUND PROBABILITY) :
X ve Y gibi iki olayın birlikte ortaya çıkma olasılıklarıdır. Bu olasılık şöyle hesaplanır:
P(X Y) = P(X) . P(Y/X) = P(Y), F(X1Y)
BİRİNCİL PİYASALAR (PRIMARY MARKET) :
Menkul kıymetleri ihraç eden şirketler ile tasarruf sahiplerinin doğrudan doğruya karşılaştıkları piyasalardır. Diğer bir deyişle, menkul kıymetlerin ihraçcı kuruluşlar tarafından tasarruf sahiplerine ilk kez satışa sunulduğu piyasalardır.
BLOKAJ :
Bir varlığın kullanımına yetkililer tarafından getirilen kısıtlamadır. Böyle bir durumda Varlığın gerçek sahibi kendisine ait olan varlığı istediği gibi kullanamaz.
BLOKE ÇEK :
Karşılığı olduğu, banka tarafından tasdik edilmiş çek.
BLOK SATIŞ (BLOCK SALE) :
Bir firmanın sermayesinin %10�undan daha fazla hisse satışını ifade eder.
BLUE CHIPS (blue chip stocks) :
Borsalarda büyük firmalara ait ve yıllar itibariyle istikrarlı bir seyir izleyen hisselere verilen isimdir. Bunlar genelde tanınmış şirketlerin hisselerinden oluşur. Yatırımcının bu hisselere güven tam olması nedeniyle fiyatları nispeten yüksektir.
BOĞA PİYASASI (BULL MARKET) :
Talebin arzdan daha çok olduğu ve borsada fiyatların tırmanışa geçtiği dönemi ifade eder.
BONO VEYA EMRE YAZILI SENET (BOND) :
Bir bedelin ödeneceğini ifade eden, düzenleyenin imzasını, düzenleme tarihini, alacaklını ismini, bono veya emre muharrer senet sözcükleri içeren taahhüt senedidir. Bono da belirtilen "düzenleme yeri" ve "ödeme yeri" ifadelerinden birinin bulunmaması bononun niteliğini değiştirmez, fakat bu ifadelerden her ikisininde bono da bulunmaması halinde, diğer unsurlar yer alsa bile senet adî senet kabul edilir.
BORCUN KONVERSİYONU (CONVERSION OF PUBLIC DEBT) :
Faiz oranı yüksek olan bir kamu borcunu, faiz oranı düşük diğer tahvillerle değiştirme sürecidir.
BORÇ (DEBT) :
Bir kişi veya kuruluşun, bir diğerine karşı, genellikle daha önce alınmış belirli bir paranın, ana para, faiz ve öteki ödentilerle beraber geri verilmesi şeklinde yerine getirmek zorunda olduğu yükümlülüktür. Tarafların anlaşma şekline göre, bu yükümlülüğün yerine getirilmesi veya karşılığında bir hizmetin görülmesi şeklinde olabilir.
BORÇ DEVİR HIZI :
Borçların satışların maliyetine oranlanması; şirketin borçlarını ne hızda ödediğini gösterir. Bu oranın düşük olması şirket için o kadar iyidir.
BORÇLANMA ORANI :
İşletmenin borçlanarak sağladığı yabancı kaynaklar ile, ortakların sağladığı ve faaliyet sonucu yaratılan özsermaye arasındaki ilişkiyi göstermektedir.
Borçlar Toplamı / Özsermaye formülü ile hesaplanır.
BORÇ / ÖZERMAYE ORANI :
Şirket, işletme sermayesi ve yatırımlarının finansman ihtiyacını dış kaynaklardan mı (borç) yoksa iç kaynaklardan mı (özsermaye) karşıladığını gösterir. Ülkemizde dış kaynak finansmanı genelde içsel kaynaklardan daha yüksek maliyetli olduğu düşünülürse bu oranın düşük olması tercih edilir.
BORÇ YÖNETİMİ (DEBT MANAGEMENT) :
Kamu borcu bakımından, borcun sağlanmasından geri ödemenin yapılmasına kadar geçen süredeki ödeme ve buna ilişkin falliyetlerin tümüne verilen addır. Borç yönetimi, ekonominin genel özellikleri ve yapısına uygun biçimde, alınacak borcun miktarının, ödeme şartlarının, ekonomiye getireceği yükün, borç servis yükünün ağırlaşması durumunda alınabilecek önlemlerin hesaplanmasını kapsar.
BORÇ YÜKÜ (DEBT BURDEN) :
Kamusal nitelik taşıyan hizmetlerin finansmanında borçlanma yoluna başvurulması nedeniyle katlanılan yüktür.
BORSA (BOURSE) :
Belirli ticaret merkezlerinde, belirli tarihlerde alıcı ve satıcıların biraraya gelerek menkul değerlerin fiyatlarını saptadıkları yerlerdir. Borsalarda sözkonusu malların hazır bulundurulmaları gerekli değildir. Borsaların başlıca türleri şunlardır:
a) Menkul değerler ve kambiyo borsaları: Hisse senedi, tahvil, çek, poliçe, altın ve yasaların izin verdiği ölçüde yabancı paraların satıldığı borsalardır.
b) Ticaret ve emtia borsaları: Tahıl ve benzeri ürünlerin örnek üzerinden alınıp satıldığı borsalardır.
c) Hizmet borsaları: Nakliye ve sigorta gibi hizmetlerin fiyatlarının saptandığı borsalardır.
BORSA DIŞI PİYASALAR (over the counter market(OTC) ) :
Borsa resmi listesine alınmış olan menkul kıymetlerin yanı sıra, borsada işlem görmeyen menkul kıymetlerin de alım satımının yapıldığı, borsaya göre daha az ayrıntılı kurallara ve daha az kısıtlamalara tabi piyasadır. Fiziksel bir mekan bulunmaz.
BORSA EMİRLERİ (order) :
Müşteri emirleri, üye temsilcileri tarafından seans içinde borsa bilgisayar sistemine aktarıldığında borsa emrine dönüşür.
BORSA FİYATI (stock exchange price) :
Borsada belirli kurallara göre işleyen organize pazarlarda işlem gören menkul kıymetlerin, borsadaki arz ve talep koşullarına göre oluşan fiyatıdır.
BORSA KOTU :
Borsada işlem görmesine izin verilen menkul kıymetlerin listesidir.
BÖLGESEL PAZAR (regional markets) :
Ülkenin çeşitli bölgelerinde faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli hisse senetlerinin güvenli bir ortamda işlem görmesini sağlamak amacıyla kurulmuştur. Aynı zamanda Ulusal pazar için geçerli kotasyon şartlarını sağlayamayan şirketler de burada işlem görür.
BRÜT KAR MARJI (gross profit margin) :
İşletmenin satışlarının brüt karlılığını göstermektedir.
BROKER (BROKER) :
Borsalarda başkası adına alım satım ile ilgili şartları görüşen, malın mülkiyeti ile ilgisi olmayan ve yaptığı hizmetten belirli bir komisyon alan aracıdır.
B TİPİ YATIRIM FONU (TYPE B MUTUAL FUNDS) :
Portföylerinin hisse senedi içermesi zorunlu olmayan fonlardır.
BUGÜNKÜ DEĞER :
Gelecekteki herhangi bir nakit akımının bugünkü değeri. Faiz hesaplamalarına esas alınan tutar olan anapara anlamına da gelir.
BULDOG :
İngiltere'de ihraç edilen yabancı tahvillerdir.
BÜTÇE (BUDGET) :
Gelecekte belirli bir dönemde gerçekletmesi öngörülen gelir ve giderlerin karşılıklı tahminlerini içeren cetveldir. Bütçe, kuruluşların finansal planlama ve denetimlerinde son derece önemli bir unsurdur. Kamusal anlamda bütçe, kamu kesiminin gelecek dönem içinde elde edeceği gelirlerle, yapacağı giderleri bir arada gösteren bir belgedir.
BÜTÇE AÇIĞI (BUDGET DEFICIT) :
Bütçe giderlerinin bütçe gelirlerinden daha fazla olmasıyla ortaya çıkan farktır.
BÜTÇE ÇOĞALTAN (BUDGET MULTIPLIER) :
Kamu gelirleri ile kamu giderlerinin gerçek gelir düzeyi üzerinde yarattıkları etkiye verilen addır. Bütçe çoğaltanı, kamu giderlerinin borçlanma ve emisyon yoluyla karşılanmasına göre farklı etkiler yapar.
BÜTÇE DENETİMİ (BUDGET CONTROL) :
Yasama organının yürütme organından aldığı yetkiye dayanarak yaptığı gelir toplama ve harcama faaliyetlerinin alınan yetki çerçevesinde yapılıp yapılmadığının denetimidir. Bu denetim sırasında en öenm verilen konu harcamaların ne şekilde yapıldığıdır. Konuya yasal ve ekonomik denetim bakımından yaklaşılır. yasalara uygunluğu, etkinlik sağlanıp sağlanmadığı kontrol edilir. Bütçenin denetimi ise, Sayıştay tarafından yapılır.
BÜTÇE DENKLİĞİ (BLANCED BUDGET) :
Bütçenin gelir ve gider kalemlerinin birbirlerine denk olmaları durumudur. Geleneksel görüşler, ülkenin ekonomik yapısına bakılmaksızın bütçenin denk olması gerektiğini savunurlarken; modern görüşler ise ekonomide temel dengelerin sağlanamaması durumunda bütçenin denkliğinin sağlanmasının bir anlam taşımadığını savunmaktadırlar.
BÜTÇE İLKELERİ (BUDGETING PRINCIPLES) :
Kamu bütçelerinin itlevlerini yerine getirebilmek için uyulması gerekli iki ilke vardır:
a)Genellik İlkesi: Tüm kamusal gelir ve giderlerin her türlü ayrıntısı ile bütçede yer almasıdır. Eğer bazı kamusal gelirler bazı kamusal hizmetlerin karşılığı sayılabiliyorsa, bu durum bütçenin genel ilkesine uyulduğunu gösterir.
b)Birlik İlkesi: Kamu kesiminde mevcut tüm üreticilerin gelir ve giderlerinin bir tek bütçe içinde gösterilmesidir. Eğer bu ilkeye uyulmuş ise, tüm kamu kesimi tek bir üretici birim olarak kabul edilir.
BÜTÇE TASARISI (BUDGET PROPOSAL) :
Bakanlıkların kendi gelir ve gider bütçelerinin hazırladıktan sonra bunların birleştirilmesi ile oluşturulan ve devletin yıllık genel bütçesinin çekirdeğinin oluşturan tasarı mahiyetindedir. Türkiye'de her bakanlık kendi bütçesinin hazırladıktan sonra bunları Maliye ve Gümrük Bakanlığı'na göndermektedir. Bu Bakanlık'ta diğer bakanlıklardan gelen bütçeleri kendi bütçesi ile birleştirerek devletin yıllık genel bütçe tasarısını hazırlayarak Bakanlar Kurulu'na sunmaktadır. Bütçe tasarıları mali yıl başından en az üç ay önce TBMM'ye sunulmaktadır.
BÜYÜME (GROWTH) :
İktisadi bir sistemin, ekonomik ve toplumsal yapısında nitelik ve nicelik bakımından yoğun bir süreç içerisinde gerçekleşen değişim ve gelişmelerin tümüdür.
BÜYÜME ORANI (GROWTH RATE) :
Bir ekonomide sayısal olarak ifadesi mümkün olan bir büyüklüğün yüzde olarak artışıdır. Bu büyüklük milli gelir, üretim hacmi, vb. gibi çeşitli olabilir.
Osmanlı devleti döneminde devletin şehirlerdeki ticari kazançlardan aldığı vergidir. Bu vergi, "rüsum-u şeriye" (şeriatlık vergiler) adı altında toplanan vergilerden biridir. Devlet bu vergileri şeriatlık görevleri için toplamaktaydı. Baç, önceleri sadaka ve zekat, yani bir çeşit yardım iken sonraları kişilerce, ticari kazançları için devlete ödenen bir çeşit resim haline gelmiştir.
BAĞLI KREDİLER (TRED CREDITS) :
Uluslararası kredilendirme işlemlerinde bazı kredilerin nerelerde kullanılacağını krediyi veren ülke belirler. Bu tip kredilere bağlı krediler adı verilir.
BAĞLI TALEP (JOINT DEMAND) :
Birbirlerinden tamamen farklı olmalarına rağmen, belirli bir ihtiyacın giderilmesi için her ikisinin de birlikte kullanımının zorunlu olduğu mallara olan taleptir. Örneğin, otomobil ile gitme ihtiyacının karşılanmasında benzin-otomobil; mürekkeple yazma ihtiyacında dolmakalem-mürekkep gibi.
BAĞLI ÜRÜNLER (JOINT PRODUCTS) :
Aynı üretim sürecinin işleyiş biçiminin özelliğinden dolayı, sürecin sonunda ayrı ayrı elde edilen ürünlerdir. Örneğin, et üretimi süresinde et üretilirken ham da olsa deri de elde edilmektedir. Burada et ve deri bağlı ürünler olmaktadırlar.
BAKİYE :
Alacak ve borç arasındaki fark, kalan.
BANKA (BANK) :
Sermaye, para, kredi, yatırım, hizmet sunma gibi alanlarda her türlü işlemi yapan kuruluştur. Günümüzde işlevleri çok çeşitli olan bankalar emisyon bankaları, ticaret bankaları, sanayi bankaları, ipotek bankaları, tarım bankaları gibi çeşitlidirler. Türkiye'deki başlıca banka türleri ise; özel yasayla kurulan bankalar, ulusal bankalar ve yabancı bankalardır.
BANKA BONOLARI (bank bills) :
Kalkınma ve Yatırım Bankalarının borçlu sıfatıyla düzenleyip, ihraç ettikleri emre veya hamiline yazılı bir sermaye piyasası aracıdır.
BANKA GARANTİLİ BONOLAR (bank guaranteed bills) :
Kalkınma ve Yatırım Bankalarından kredi kullanan ortaklıkların, bu kredilerin teminatı olarak borçlu sıfatıyla düzenleyip, alacaklı bankaya verdikleri emre muharrer senetlerden, bu krediyi kullandırmış olan bankaca kendi garantisi altında ihraç edilen bir sermaye piyasası aracıdır.
BANKA HESABI (BANK ACCOUNT) :
Bankada açtırılan hesapları izlemek ve gerektiğinde denetim, karşılaştırma yapmak için tutulan hesaba verilen addır. Herhangi bir kurum veya kuruluşun çeşitli bankalarla olan ilişkilerini sürdürmek için kullandıkları hesaplarda genellikle banka hesabı olarak adlandırılmaktadır.
BANKA İHTİYATLARI (BANK RESERVES) :
Gelecekte olabilecek zararları temin etmek amacıyla her yıl bankanın kârından ayrılan bir tür güvenlik fonudur. Yasa gereği anonim şirket olarak kurulan bankalar, her yıl safi kârının %5'ini ihtiyat olarak ayırmak zorundadır. Bu işlem, fon bankanın ödenmiş sermayesinin %20'sine ulaşıncaya kadar devam eder. Ayrıca, safi kârın %5'ide muhtemel zararlara karşı ayrılır. Bu işlem ise, ayrılan kısım ödenmiş sermayenin %100'üne ulaşana kadar devam eder. İhtiyatların tümünün devlet tahvillerine yatırılması zorunludur. Banka bu tahviller üzerinde istediği tasarrufu yapmakta serbesttir.
BANKA İŞLEMLERİ (BANK TRANSACTIONS) :
Bankaların sermaye sağlama, sermaye yatırımı ve hizmet sunma gibi işlemlerinin tümüne verilen addır. Tahvil çıkarma, mevduat kabulü, reeskont işlemleri, iskonto, kredi sağlama, senet tahsili, müşteri adına dış ticari işlemler yapma, nakil, emanet alma banka işlemlerinin başlıcalarıdır.
BANKA KREDİSİ (BANK CREDIT) :
Belirli bir süre sonunda bankaya geri ödenmek tartıyla belirli bir faiz karşılığında bankadan ödünç alınan tutardır. Genellikle ticari, tarımsal, sanayi faaliyetlerinde bulunan kişi veya kurumlara verilen krediler, özel amaçlar çerçevesinde bu faaliyetlerde bulunmayanlara da verilmektedir.
BANKA PARASI (BANK MONEY) :
Çek ile kullanılabilen vadesiz mevduatta bir para türüdür ve banka parası veya kaydî para olarak adlandırılır. Burada ödeme aracı olarak görev yapan çek değil, "mevduat"tır. Ödemelerde para değil, bankadaki mevduatı temsilen çek kullanılır.
BANKER :
Banker sözlükte, banka sahibi, büyük sarraf, mecazi anlamda çok zengin demektir. Bugünkü anlayışa göre "banker" i, para, kredi, esham ve tahvilat işleriyle ve buna benzer diğer işlemler ile uğraşan bir kişi olarak tanımlayablliriz. Yabancı ülkelerde, bankacılara "banker" de denmektedir. Türkçede ise, bankacı ve banker kavramları arasında kesin bir sınır vardır. Bankacı, bu iş kolunu meslek edinenlerdir. Banker ise, bankacı durumunda olmaksızın, para altın ve diğer menkul değerler ticaretiyle uğraşanlardır.
BANKALARARASI MEVZUAT (INTERBANK DEPOSITS) :
Bankaların kendi aralarında gerçekleştirdikleri mevduata verilen addır. Diğer mevduattan ayırmak için bankalar mevduatı ayrı bir hesapta izlenir. Bankalar mevduatında T.C.Merkez Bankası, dahildeki bankalar, hariçteki bankalar, bankaların alacak durumuna geçen borçlu cari hesapları, bankaların dövize çevirilebilir TL hesapları bulunur. Bir bankanın kendi kendi şubeleri arasındaki mevduatı, bankalar mevduatına dahil edilemez.
BANKNOT (BANK-NOTE) :
Günümüzde para otoritesi olan Merkez Bankası tarafından çıkarılan kağıttan yapılmış ödeme aracıdır.
BASİT FAİZ (SIMPLE INTEREST) :
Belirli bir dönem için, belirli bir sermaye üzerinden hesaplanan faizdir. Yıllık, aylık ve günlük olarak hesaplanabilir. Basit faiz hesaplamasında aşağıdaki formül kullanılır.
Faiz hesabında gün kullanılırsa: Faiz hesabında ay kullanılırsa:
F= a*t*n* / 100*360 F= a*t*n* / 100*12
a: sermaye t: faiz oranı n:süre F: Faiz miktarı
BASİT ORTALAMA (simple average) :
Bu terim borsada, belirli bir dönem aralığında hisse veya endeksin kapanış fiyatlarının toplanarak bu dönem aralığındaki gün sayısına bölünmesi sonucu oluşturulan ortalamayı ifade eder.
BAŞ VE OMUZ FORMASYONLARI:
Hisse senetlerinin teknik analizinde kullanılan formasyonlardandır. Bu tip formasyonlar, fiyatların insan omuzu gibi düz bir seyir izlerken birden yükselip (başı oluşturup) tekrar omuz seviyesine dönmesi ile oluşur.
BAŞLANGIÇ SERMAYESİ (initial capital) :
Kayıtlı sermaye sistemine tabi ortaklıkların sahip olmaları zorunlu asgari çıkarılmış sermayeleridir.
BAZ DÖNEM (BASE PERIOD) :
Endeks veya büyüme oranının dayandırıldığı zaman dönemidir. Örneğin, toptan eşya fiyatalrı 1986 yılı için "150(1985=100)" şeklinde ifade edilmişse, 1985'te 100 olan toptan eşya fiyatları, 1986'da 150'ye çıkmış demektir. Buradaki baz dönem 1985'tir.
BAZ FİYAT (BASE PRICE) :
Bir hisse senedinin bir seans süresince işlem görebileceği en alt ve en üst fiyat limitlerinin yani taban ve tavan fiyatlarının belirlenmesinde kullanılır. Bir hissenin bir önceki seansta oluşan ağırlıklı ortalama fiyatının en yakın fiyat adımına yuvarlanması ile hesaplanır.
BAZ YIL (BASE YEAR) :
Endekslerde başlangıç alınan yıldır. Baz alınan yıla genellikle 100 değeri verilir. Bundan sonra gelen yıllarda bu 100 değerine göre yüzde olarak kolaylıkla hesaplanır.
BEDELLİ SERMAYE ARTTIRIMI (CAPITAL INCREASE THROUGH RIGHTS ISSUES) :
Anonim ortaklıklar sermaye artırımlarını ya iç ya da dış kaynak kullanarak yapabilir. Bu tip ortaklıkların artırdıkları sermaye karşılığı çıkardıkları hisse senetlerini ortaklarına belirli bir nakit karşılığı dağıttıkları sermaye artırımlarına verilen isimdir.
BEDELSİZ SERMAYE ARTIRIMI (CAPITAL INCREASE THROUGH BONUS ISSUES) :
Anonim ortaklıkların, iç kaynaklarından yaptıkları sermaye artırımı ifade eder. Bu tip ortaklıkların artırdıkları sermaye karşılığı çıkardıkları hisse senetlerini bir bedel almaksızın ortaklarına dağıtarak gerçekleştirdikleri sermaye artırımlarıdır.
BETA KATSAYISI:
Hisse senedinin hareketliliğini gösteren bir katsayıdır. Bir hissenin betası, hisse senedi fiyatındaki yüzdesel değişimin, piyasa endeksindeki yüzdesel değişime bölünmesiyle hesaplanır. Çıkan sayınının 1�den büyük ise hissenin hareketliliğinin yüksek olduğu söylenebilir. Ayrıca bu katsayı hissenin borsadaki genel bir düşüş ya da yükseliş trendinde nasıl tepki vereceğini ortaya koyabilir.
BEŞ YILLIK PLAN (FIVE YEAR PLAN) :
Ülkede orta vadede uygulanacak ekonomi politikalarının genel gelişme yönünü, amaçlarını, kaynaklarını ve şartlarını öngören karardır.
BEYANNAME:
Yazı ile bildirmek anlamına gelir. Çok çeşitleri vardır :
1 - Hukuki veya fiili bir durumun varlığını duyuran veya yetkili makamtara bildirilen belge. Sayıştayın Millet Meclisine verdiği genel mutabakat beyannemesi, harcırah beyannamesi gibi.
2 - Vergi borçlarının miktarını hesaplamak için ya Yükümlü tarafından ya da Yükümlü adına ödemeyi yapan kuruluşlar tarafından kanuni süresi içinde vergi dairelerine verilen yazılı kağıtlar da beyannamedir. Vergi beyannameleri gibi.
3 - Maliye, Tapu ve diğer Hükümet dairelerine verilmesi kanunlarda yazılı olup da bunlardan gelir, sigorta, gümrük beyannameleri gibi imza tasdikini gerektirmeyen beyannamelerden başka Noterlerce imza ve mühür tasdikine ait beyannameler veya ticaret sicili beyannameleri de vardır.
BIN (Base Identification Number) :
Kredi kartı ihraç etmeye yetkili banka ve kuruluşlara tahsis edilen üye numarası.
BİLANÇO (BALANCE SHEET) :
Bir kuruluşun belirli bir tarihteki ekonomik değerlerinin kaynaklarını ve bu değerlerin hangi alanlara yatırıldıklarını gösterne tablodur. Aktif ve pasiften oluşur. Bilançonun aktifinde kuruluşun mevcut değerleri, alacakları ve varsa zarar miktarı bulunur. Pasif tarafında ise, tablonun toplamından kuruluşun borçları düşüldükten sonra kalan meblağ yâni özsermaye bulunur. Böylece, bilançonun aktif ve pasif tarafları daima birbirlerine eşit olmuş olur.
BİLEŞİK FAİZ (COMPOUND INTEREST) :
Faize yatırılan sermayeden dönem sonunda elde edilen faiz tutarının, sermayenin üzerine eklenip bir sonraki faiz hesabının bu yeni tutar üzerinden hesaplanmasıdır. Bileşik faiz C=a (1+t)n formülü ile hesaplanır. Formülde yer alan C:sermayenin dönem sonunda ulaşacağı miktarı; a: sermayeyi; t: faiz oranını; n: süreyi göstermektedir.
BİLEŞİK OLASILIK (COMPOUND PROBABILITY) :
X ve Y gibi iki olayın birlikte ortaya çıkma olasılıklarıdır. Bu olasılık şöyle hesaplanır:
P(X Y) = P(X) . P(Y/X) = P(Y), F(X1Y)
BİRİNCİL PİYASALAR (PRIMARY MARKET) :
Menkul kıymetleri ihraç eden şirketler ile tasarruf sahiplerinin doğrudan doğruya karşılaştıkları piyasalardır. Diğer bir deyişle, menkul kıymetlerin ihraçcı kuruluşlar tarafından tasarruf sahiplerine ilk kez satışa sunulduğu piyasalardır.
BLOKAJ :
Bir varlığın kullanımına yetkililer tarafından getirilen kısıtlamadır. Böyle bir durumda Varlığın gerçek sahibi kendisine ait olan varlığı istediği gibi kullanamaz.
BLOKE ÇEK :
Karşılığı olduğu, banka tarafından tasdik edilmiş çek.
BLOK SATIŞ (BLOCK SALE) :
Bir firmanın sermayesinin %10�undan daha fazla hisse satışını ifade eder.
BLUE CHIPS (blue chip stocks) :
Borsalarda büyük firmalara ait ve yıllar itibariyle istikrarlı bir seyir izleyen hisselere verilen isimdir. Bunlar genelde tanınmış şirketlerin hisselerinden oluşur. Yatırımcının bu hisselere güven tam olması nedeniyle fiyatları nispeten yüksektir.
BOĞA PİYASASI (BULL MARKET) :
Talebin arzdan daha çok olduğu ve borsada fiyatların tırmanışa geçtiği dönemi ifade eder.
BONO VEYA EMRE YAZILI SENET (BOND) :
Bir bedelin ödeneceğini ifade eden, düzenleyenin imzasını, düzenleme tarihini, alacaklını ismini, bono veya emre muharrer senet sözcükleri içeren taahhüt senedidir. Bono da belirtilen "düzenleme yeri" ve "ödeme yeri" ifadelerinden birinin bulunmaması bononun niteliğini değiştirmez, fakat bu ifadelerden her ikisininde bono da bulunmaması halinde, diğer unsurlar yer alsa bile senet adî senet kabul edilir.
BORCUN KONVERSİYONU (CONVERSION OF PUBLIC DEBT) :
Faiz oranı yüksek olan bir kamu borcunu, faiz oranı düşük diğer tahvillerle değiştirme sürecidir.
BORÇ (DEBT) :
Bir kişi veya kuruluşun, bir diğerine karşı, genellikle daha önce alınmış belirli bir paranın, ana para, faiz ve öteki ödentilerle beraber geri verilmesi şeklinde yerine getirmek zorunda olduğu yükümlülüktür. Tarafların anlaşma şekline göre, bu yükümlülüğün yerine getirilmesi veya karşılığında bir hizmetin görülmesi şeklinde olabilir.
BORÇ DEVİR HIZI :
Borçların satışların maliyetine oranlanması; şirketin borçlarını ne hızda ödediğini gösterir. Bu oranın düşük olması şirket için o kadar iyidir.
BORÇLANMA ORANI :
İşletmenin borçlanarak sağladığı yabancı kaynaklar ile, ortakların sağladığı ve faaliyet sonucu yaratılan özsermaye arasındaki ilişkiyi göstermektedir.
Borçlar Toplamı / Özsermaye formülü ile hesaplanır.
BORÇ / ÖZERMAYE ORANI :
Şirket, işletme sermayesi ve yatırımlarının finansman ihtiyacını dış kaynaklardan mı (borç) yoksa iç kaynaklardan mı (özsermaye) karşıladığını gösterir. Ülkemizde dış kaynak finansmanı genelde içsel kaynaklardan daha yüksek maliyetli olduğu düşünülürse bu oranın düşük olması tercih edilir.
BORÇ YÖNETİMİ (DEBT MANAGEMENT) :
Kamu borcu bakımından, borcun sağlanmasından geri ödemenin yapılmasına kadar geçen süredeki ödeme ve buna ilişkin falliyetlerin tümüne verilen addır. Borç yönetimi, ekonominin genel özellikleri ve yapısına uygun biçimde, alınacak borcun miktarının, ödeme şartlarının, ekonomiye getireceği yükün, borç servis yükünün ağırlaşması durumunda alınabilecek önlemlerin hesaplanmasını kapsar.
BORÇ YÜKÜ (DEBT BURDEN) :
Kamusal nitelik taşıyan hizmetlerin finansmanında borçlanma yoluna başvurulması nedeniyle katlanılan yüktür.
BORSA (BOURSE) :
Belirli ticaret merkezlerinde, belirli tarihlerde alıcı ve satıcıların biraraya gelerek menkul değerlerin fiyatlarını saptadıkları yerlerdir. Borsalarda sözkonusu malların hazır bulundurulmaları gerekli değildir. Borsaların başlıca türleri şunlardır:
a) Menkul değerler ve kambiyo borsaları: Hisse senedi, tahvil, çek, poliçe, altın ve yasaların izin verdiği ölçüde yabancı paraların satıldığı borsalardır.
b) Ticaret ve emtia borsaları: Tahıl ve benzeri ürünlerin örnek üzerinden alınıp satıldığı borsalardır.
c) Hizmet borsaları: Nakliye ve sigorta gibi hizmetlerin fiyatlarının saptandığı borsalardır.
BORSA DIŞI PİYASALAR (over the counter market(OTC) ) :
Borsa resmi listesine alınmış olan menkul kıymetlerin yanı sıra, borsada işlem görmeyen menkul kıymetlerin de alım satımının yapıldığı, borsaya göre daha az ayrıntılı kurallara ve daha az kısıtlamalara tabi piyasadır. Fiziksel bir mekan bulunmaz.
BORSA EMİRLERİ (order) :
Müşteri emirleri, üye temsilcileri tarafından seans içinde borsa bilgisayar sistemine aktarıldığında borsa emrine dönüşür.
BORSA FİYATI (stock exchange price) :
Borsada belirli kurallara göre işleyen organize pazarlarda işlem gören menkul kıymetlerin, borsadaki arz ve talep koşullarına göre oluşan fiyatıdır.
BORSA KOTU :
Borsada işlem görmesine izin verilen menkul kıymetlerin listesidir.
BÖLGESEL PAZAR (regional markets) :
Ülkenin çeşitli bölgelerinde faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli hisse senetlerinin güvenli bir ortamda işlem görmesini sağlamak amacıyla kurulmuştur. Aynı zamanda Ulusal pazar için geçerli kotasyon şartlarını sağlayamayan şirketler de burada işlem görür.
BRÜT KAR MARJI (gross profit margin) :
İşletmenin satışlarının brüt karlılığını göstermektedir.
BROKER (BROKER) :
Borsalarda başkası adına alım satım ile ilgili şartları görüşen, malın mülkiyeti ile ilgisi olmayan ve yaptığı hizmetten belirli bir komisyon alan aracıdır.
B TİPİ YATIRIM FONU (TYPE B MUTUAL FUNDS) :
Portföylerinin hisse senedi içermesi zorunlu olmayan fonlardır.
BUGÜNKÜ DEĞER :
Gelecekteki herhangi bir nakit akımının bugünkü değeri. Faiz hesaplamalarına esas alınan tutar olan anapara anlamına da gelir.
BULDOG :
İngiltere'de ihraç edilen yabancı tahvillerdir.
BÜTÇE (BUDGET) :
Gelecekte belirli bir dönemde gerçekletmesi öngörülen gelir ve giderlerin karşılıklı tahminlerini içeren cetveldir. Bütçe, kuruluşların finansal planlama ve denetimlerinde son derece önemli bir unsurdur. Kamusal anlamda bütçe, kamu kesiminin gelecek dönem içinde elde edeceği gelirlerle, yapacağı giderleri bir arada gösteren bir belgedir.
BÜTÇE AÇIĞI (BUDGET DEFICIT) :
Bütçe giderlerinin bütçe gelirlerinden daha fazla olmasıyla ortaya çıkan farktır.
BÜTÇE ÇOĞALTAN (BUDGET MULTIPLIER) :
Kamu gelirleri ile kamu giderlerinin gerçek gelir düzeyi üzerinde yarattıkları etkiye verilen addır. Bütçe çoğaltanı, kamu giderlerinin borçlanma ve emisyon yoluyla karşılanmasına göre farklı etkiler yapar.
BÜTÇE DENETİMİ (BUDGET CONTROL) :
Yasama organının yürütme organından aldığı yetkiye dayanarak yaptığı gelir toplama ve harcama faaliyetlerinin alınan yetki çerçevesinde yapılıp yapılmadığının denetimidir. Bu denetim sırasında en öenm verilen konu harcamaların ne şekilde yapıldığıdır. Konuya yasal ve ekonomik denetim bakımından yaklaşılır. yasalara uygunluğu, etkinlik sağlanıp sağlanmadığı kontrol edilir. Bütçenin denetimi ise, Sayıştay tarafından yapılır.
BÜTÇE DENKLİĞİ (BLANCED BUDGET) :
Bütçenin gelir ve gider kalemlerinin birbirlerine denk olmaları durumudur. Geleneksel görüşler, ülkenin ekonomik yapısına bakılmaksızın bütçenin denk olması gerektiğini savunurlarken; modern görüşler ise ekonomide temel dengelerin sağlanamaması durumunda bütçenin denkliğinin sağlanmasının bir anlam taşımadığını savunmaktadırlar.
BÜTÇE İLKELERİ (BUDGETING PRINCIPLES) :
Kamu bütçelerinin itlevlerini yerine getirebilmek için uyulması gerekli iki ilke vardır:
a)Genellik İlkesi: Tüm kamusal gelir ve giderlerin her türlü ayrıntısı ile bütçede yer almasıdır. Eğer bazı kamusal gelirler bazı kamusal hizmetlerin karşılığı sayılabiliyorsa, bu durum bütçenin genel ilkesine uyulduğunu gösterir.
b)Birlik İlkesi: Kamu kesiminde mevcut tüm üreticilerin gelir ve giderlerinin bir tek bütçe içinde gösterilmesidir. Eğer bu ilkeye uyulmuş ise, tüm kamu kesimi tek bir üretici birim olarak kabul edilir.
BÜTÇE TASARISI (BUDGET PROPOSAL) :
Bakanlıkların kendi gelir ve gider bütçelerinin hazırladıktan sonra bunların birleştirilmesi ile oluşturulan ve devletin yıllık genel bütçesinin çekirdeğinin oluşturan tasarı mahiyetindedir. Türkiye'de her bakanlık kendi bütçesinin hazırladıktan sonra bunları Maliye ve Gümrük Bakanlığı'na göndermektedir. Bu Bakanlık'ta diğer bakanlıklardan gelen bütçeleri kendi bütçesi ile birleştirerek devletin yıllık genel bütçe tasarısını hazırlayarak Bakanlar Kurulu'na sunmaktadır. Bütçe tasarıları mali yıl başından en az üç ay önce TBMM'ye sunulmaktadır.
BÜYÜME (GROWTH) :
İktisadi bir sistemin, ekonomik ve toplumsal yapısında nitelik ve nicelik bakımından yoğun bir süreç içerisinde gerçekleşen değişim ve gelişmelerin tümüdür.
BÜYÜME ORANI (GROWTH RATE) :
Bir ekonomide sayısal olarak ifadesi mümkün olan bir büyüklüğün yüzde olarak artışıdır. Bu büyüklük milli gelir, üretim hacmi, vb. gibi çeşitli olabilir.