Tahvil

I - İ

IMF (Uluslararası Para Fonu ):

Uluslararası para sistemi ile ilgili doğan gelişme ve sorunlar konusunda üyeler arasında dayanışma sağlayan, çok yanlı bir uluslararası ödeme sistemini geliştiren, üye ülkelerin kısa dönemli kredi gereksinimlerini sağlayan ve üye ülkelerin dış ödemeler bilançosunda ortaya çıkan dengesizliklerin giderilmesine yardımcı olan bir kurumdur.

INSIDER TRADING:

E

EFEKTİF DÖVİZ :
Merkez Bankasınca alım ve satımı yapılan ve Türk lirası olarak kurları belirlenen yabancı ülkelere ait kağıt paradır.

EFEKTİF TALEP (EFFECTIVE DEMAND) :
Ekonomide, çeşitli mal ve hizmetleri satınalmak amacıyla harcanmış paradır. Ayrıca satınalma gücü ile mevcut olan talep anlamına da gelmektedir.

EFT (ELECTRONIC FOND TRANSFER ):
Bankalararası TL fon akışının düzenlenmesi amacıyla kullanılan ulusal bir ödeme ağıdır. Başka bir deyişle bankalararası para transferi denebilir.

EK İTHALAT VERGİSİ (IMPORT-SURCHARGE) :

D

DEFLASYON:

Bir ekonomide toplam arzın, toplam talebi aşması durumudur. Bu durumda fiyatlarda bir düşüş görülür.

DEFTER DEĞERİ:

Bir işletmenin özsermaye toplamının hisse senedi sayısına bölünmesiyle belirlenir.

DESTEK:

Fiyatların düşerken yoğun alımlar ile karşılaştığı ve daha aşağıya düşmekte zorlandığı seviyedir.

DEVLET TAHVİLİ:

Devletlerin ilgili bakanlıkları tarafından itibari kıymetleri eşit ve ibareleri aynı olmak üzere çıkartılan borç senetleridir.

DİKEY ANALİZ:

Finansal Risk

İşletmelerin finansal yapısı içinde banka kredileri, tahvil gibi borç türleri yer al ır. Bu kaynaklar işletmelere faiz ve ana para ödemesi şeklinde finansal yükümlülükler getirir. İşletmenin yükümlülüklerini yerine getirememesi, tasfiyeye gitmesi veya iflas etmesi yatırımcıları zarara uğratır. Finansal risk şirkete ait bir risk türüdür. Dolayısıyla yatırımcılar portföy oluşturarak ve farklı sektörlere yatırım yaparak finansal riski elimine edebilirler.

Faiz Oranı Riski

Ekonomideki enflasyonist sorunlarla yakından ilgilidir. Faiz oranı riski, faizlerdeki değişme nedeniyle yatırımcının zarara uğrama olasılığıdır. Faiz oranlarının yükselmesi, özellikle sabit gelir sağlayan (tahvil, bono) menkul değerlerin fiyatını düşürür. Oranlardaki düşme ise menkul değerlerinin prim yapma olasılığını güçlendirir.

Devlet eliyle ‘şeriat’ tahvili

Hükümet, 2003’ten beri üstünde çalıştığı, uygulamayı yürürlüğe soktu.