TÜSİAD üyeleri 1 yılda 350 bin kişiyi işe aldı

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği(TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner bir süredir kamuoyunda işsizlikle mücadele ile ilgili çeşitli öneriler geliştirildiğini belirterek, önerilerin iktisadi temellere dayanmasına çok dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

TÜSİAD olarak, kayıtlı istihdamın yaklaşık yarısını gerçekleştirdiklerini ve bundan gurur duyduklarını ifade eden Boyner, TÜSİAD üyelerinin krizin dip dönemi olan 2009’un 1. çeyreğinden bu yana 350 bin yeni istihdam yarattığını vurguladı. Kalıcı istihdam yaratmanın maalesef kısa yolunun kestirme yolunun bulunmadığını dile getiren Boyner, “Ne kendimiz aldatalım ne de vatandaşlarımızı. Yarattığımız istihdamın artık yapısallık arz eden stok işsizliğe faydası yok. Çünkü Türkiye’nin genç nüfusu ile birlikte her yıl iş talebi rakamları büyüyor. Bu rakamlarla birlikte yapısal işsizliğe çare üretemiyoruz” dedi.

TÜSİAD ve Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED), Denizli’de “Türkiye Sanayisine Sektörel Bakış: Tekstil Sanayii” başlıklı bir konferans düzenledi. Konferansta konuşan TÜSİAD Başkanı Boyner, Temmuz ayında açıklanması beklenen ulusal istihdam paketi olgusunun olumlu bir gelişme olduğunu belirtti. Boyner, bu pakete katkı verebilmeyi ve işsizlik sorununa çözüm üretebilmeyi ümit ettiklerini söyledi. Boyner, küresel ekonomiye yönelik verilerin 2009’un ikinci yarısı itibariyle düzelmenin başladığını gösterse de, bu düzelmenin 2010 yılında hangi ölçüde sürdürülebileceğinin halen netleşmiş olmadığını kaydetti. Boyner, “Önümüzdeki dönemde görünüyor ki, dünya ekonomisi büyümesi ağırlıklı bizim gibi gelişen ülkeler kaynaklı olacak. Önümüzdeki en önemli risk krizden çıkışta, ülkeler arası koordinasyonun arzu edilen düzeyde sağlanamamasıdır. Bu durum maalesef yeni bir dalgalanmaya neden olabilecek kadar önemli bir risktir” dedi. Ümit Boyner, yüksek seyreden işsizlik oranını düşürmek için yapısal mikro reformların hızla hayata geçirilmesi gerekmektğini vurguladı.

Küresel istikrar hâlâ kırılgan

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, küresel ekonomide, dünya katma değerinin nerdeyse yüzde 10’una yakın bir değere ulaşmış olan destek paketlerinin gereğinden fazla devam ettirilmesinin, enflasyon ve kamu finansman sorunlarına ilişkin endişeleri arttırdığına işaret etti. Boyner, “Halihazırda yüksek bütçe açıkları ve düşük büyüme performansı ile karşı karşıya kalmış olan Avrupa ülkelerinin durumu, ekonomik toparlanmanın önünde ciddi risklerin var olduğunu ve küresel finansal istikrar açısından halen kırılgan bir süreçten geçildiğini teyit eder nitelikte” diye konuştu. Boyner şunları söyledi: “Türkiye, G-20 içinde önemli tecrübeye sahip bir ülke ve bu yöndeki iş dünyası görüşlerini, TÜSİAD olarak G-20 iş zirvelerinde sunmaya hazırlandığımızı da belirtmek isterim. Gelişen piyasa ekonomilerinin yeni bir daralmaya tahammülü yok ve bu alanda sesimizi yükseltmek durumundayız. Son dönemde Avrupa’da yaşanan mali sorunlar ve söz konusu ülkelerin büyüme beklentilerinin çok da güçlü olmaması, Euro’da değer kaybı yaşanmasına neden oldu. En büyük ihracat pazarımız AB ülkelerindeki gelişmeler, önümüzdeki dönemde dış talebin büyümeye olan katkısını da olumsuz yönde etkileyecek.”